Kerem Ardahan ve Bıyıkof ‘Dysto-daisies’ (2024)

DYSTO-DAISIES

DYSTO-DAISIES

Açılış: 5 Nisan Cuma

18:00-20:00

Büyükdere35, sanatçı ikilisi Kerem Ardahan ve Bıyıkof’un akrilik ve sprey boya kullanarak, aynı yüzeyde çalışarak ürettikleri resimlerden oluşan “Dysto-daisies” başlıklı sergisini duyurmaktan mutluluk duyar.

“Dysto-daisies”, 5-20 Nisan tarihleri arasında Büyükdere35’te izlenebilir.

Sergiye adını veren “Dysto-daises” kelimesi ideal bir toplum anlayışının anti-tezini tanımlamak için kullanılan “dystopia” ile “daisies” -papatyalar, kelimesinin bir birleşimi olarak karşımıza çıkıyor. İkilinin yapıtlarında keşfedilen bu terim iç içe var olan zıtlıkları, şiddet-dinginlik, hayat-ölüm, melek-şeytan gibi ikilikleri de barındırıyor. Günümüz gerçeklik algısının bulanıklığı ikilinin resimlerinde kayıp ve çaresizlik duygusu uyandıran çorak manzaraların; mutasyona uğramış yaratıkların, üst üste yığılmış gerçeklik katmanlarının imgeleri olarak vücut buluyor.

2017 yılında kurulan Büyükdere35; galeri mekanında farklı disiplinlerden çağdaş sanatçıların sergilerine, çeşitli konulardaki seminerlere, sanatçı atölye ve konuşmalarına ev sahipliği yapıyor.


Kerem Ardahan’ın meşhur ikilisi ‘Moron Brothers’ın Big Baboli Printhouse’daki basım aşamasından enstantaneler.

Ardahan says that he seeks a pure form of expression in his work, and that in his paintings and prints he looks for the purest moments from the basic needs of primitive people and children and the movements and gestures they make to express themselves.


KEREM ARDAHAN X BIYIKOF

Bıyıkof olarak da bilinen Çağlar Bıyıkoğlu (Ankara,1979), lisans eğitimini Anadolu Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Grafik Tasarım bölümünde aldı. Grey İstanbul, TBWAİstanbul ve Concept gibi reklam ajanslarında illüstratör ve sanat yönetmeni olarak çalıştı. 2013’ten itibaren resim ve illüstrasyon çalışmalarına ağırlık verdi, o zamandan beri hem dijital hem de analog malzemeyle çizmeye, boyamaya devam ediyor.

Sanatçının işleri genellikle zayıflık, çelişki ve çatışma gibi kavramları konu ediniyor. Yeni bir esere başlarken hiçbir plan yapmayan sanatçı, hislerine yoğunlaşarak boş kanvasa boyayla, çizgiyle dokunarak, tuvali kirleterek başlıyor. Bu dokunuşun kendi içinde bir yerlere de değdiğini hisseden sanatçı, bu yolculukta kendiyle bağ kurmaya çalışıyor. Dokunuşları zaman zaman öfke ve şiddet dolu, zaman zaman da sevgi ve şefkat dolu oluyor.

Bıyıkof walking with his painting ‘Sunrise. Nothing will be easy on this day. I know.’ İstanbul, 2023

Çağlar Bıyıkoğlu (Ankara, 1979), also known as Bıyıkof, received his bachelor’s degree in Graphic Design from Anadolu University, Faculty of Fine Arts. He worked as an illustrator and art director at advertising agencies such as Grey Istanbul, TBWAIstanbul and Concept. Since 2013, he has focused on painting and illustration, and since then he has been drawing and painting with both digital and analog materials.

His works often deal with concepts such as weakness, contradiction and conflict. When starting a new work, the artist does not make any plans, he starts by concentrating on his feelings, touching the blank canvas with paint, line, and dirtying the canvas. The artist, who feels that this touch touches somewhere inside hisself, tries to establish a connection with himself on this journey. His touches are at times full of anger and violence, and at other times full of love and compassion.

Kerem Ardahan “Plastic Fantasy” collab w @biyikof, 150 X 150 cm. Acrylic & spray paint on canvas. (2022)

Kerem Ardahan (Ankara, 1983), lisans eğitimini 2005 yılında Gazi Üniversitesi Görsel Sanatlar Eğitimi Bölümü’nde, yüksek lisansını ise aynı üniversitenin Eğitim Bilimleri Enstitüsü’nde 2008 yılında tamamladı.

Sanatçı, bugüne kadar çeşitli sinema ve reklam filmlerinde sanat yönetmenliği yaptı, aynı zamanda 2013 yılına kadar kurucusu olduğu Punta Design’da çeşitli ürün tasarımlarına imza attı. Üç kişisel sergi gerçekleştiren Ardahan, şimdilerde sanat çalışmalarını Kadıköy’deki atölyesinde sürdürüyor.

Yetişkinler olarak günlük yaşantımızda toplumun beklentilerini karşılamayı öncelik edinirken, bir taraftan da birey olduğumuzu hissetmek için özgür alanlara ihtiyaç duyuyoruz. Özgürlüğün reçetesini ise dönüp dolaşıp, koşullandırıldığımız yapının bize sunduğu seçeneklerde arıyor; içimizden gelen seslere kulak tıkıyoruz. Çoğu zaman kendini bu ikilemde sıkışmış hisseden sanatçı, işlerinde bazen bu duruma işaret edip, bazen de çocukluğundan bugüne taşıdığı özgür alanında dans ederek, durumun kendisinde oluşturduğu ruh hâllerini yansıtmaya çalışıyor.

Kerem Ardahan ve Bıyıkof ‘Cry Baby’ sergisinden, Kadıköy Bina, 2021

Kerem Ardahan (Ankara, 1983) completed his undergraduate degree at Gazi University, Department of Visual Arts Education in 2005 and his master’s degree at the Institute of Educational Sciences of the same university in 2008.

The artist has worked as an art director in various movies and commercials, and also designed various product designs at Punta Design, which he founded until 2013. Ardahan, who has realized three solo exhibitions, currently continues his art works in his studio in Kadıköy.

As adults, while we prioritize meeting the expectations of society in our daily lives, we also need free spaces to feel that we are individuals. We look for the recipe for freedom in the options offered to us by the structure we have been conditioned to; we turn a deaf ear to the voices coming from within. The artist, who often feels stuck in this dilemma, sometimes points to this situation in his works and sometimes dances in the free space he has carried from his childhood to today, trying to reflect the moods that this situation creates in him.


Kerem Ardahan ‘Super Cherry Turbo Punch’ sergisi için gerçekleştirilen söyleşi. 22 Ocak 2020

‘Çalışmalarında katıksız bir ifade biçimi aradığını söyleyen Ardahan, resimlerinde ve baskılarında, ilkel insanların ve çocukların temel ihtiyaçlarından ve kendilerini ifade etmek için yaptıkları hareketlerden, jestlerden en saf anları aradığını belirtiyor.’


İşlerin temelinde Bıyıkof ve Kerem Ardahan’ın geliştirdikleri “ortak dil” yatıyor. Zaten Cry Baby sergisi, kolektif bir çalışmanın ürünü. Yani iki ressam sergideki tüm eserleri aynı anda, birlikte üretmiş. “Birlikte çalışırken kollarımız bazen birbirine karışıyordu” diyorlar: Ama bir süre sonra o kadar tek kişi gibi olduk ki birimiz düşündüğüne diğeri çoktan başlamış oluyordu.

Bıyıkof’a göre çalışmalarının en zorlayıcı tarafı bu ortak dili oluşturmak. Ancak, tanıştıkları günden beri Ardahan’la çalışırken “hiç yabancı biriyle çalışıyor gibi hissetmediğini” de belirtiyor. 

Sahiden, Cry Baby sergisindeki işlerin iki ressamın kolektif çalışması değil de tek bir ressamın işi olduğu söylense inanılır. Üstelik bu sergideki işleri yaparken önceden uzun uzadıya tasarlamamışlar. “Resmi yaparken duygularımızı takip ediyoruz, hiçbir duyguyu kenara koymuyoruz, ne deneyimliyorsak onu resmediyoruz” diyorlar. (Onur Bayrakçeken’in Independent için yaptığı söyleşiden)


DYSTO-DAISIES

SAVE THE DATE

Opening: 5 April Friday

06:00 PM – 08:00 PM

Büyükdere35 thrilled to announce the duo exhibition titled “Dysto-daisies”, including paintings by the artist duo Kerem Ardahan and Bıyıkof, using acrylic and spray paint on a single surface.

The word “Dysto-daises” appears as a combination of the fictional term “dystopia”, meaning a very bad or unfair society in which there is a lot of suffering, and the word “daisies” – daisies. Although acknowledging the possibility of false hope in a bleak future, the term “Dysto-daises” from the duo’s work provides a sense of consistency and serves as a darkly humorous form of expression.

The exhibition will be on view between 5-20 April at Büyükdere35.

Founded in 2017, Büyükdere35 hosts exhibitions of contemporary artists from different disciplines, seminars on various topics, artist workshops and talks in its gallery space.


@keremardahan

@bigbaboliprinthouse

@biyikof

Büyükdere35


SUB-LEVELS:


Leave a comment