
TETSUNORI TAWARAYA is a Japanese musician and artist, known as the guitarist and vocalist for the noise rock band 2up and for his graphic art. Tawaraya is originally from Miyagi, currently based in Tokyo, Japan. He started drawing portraits of people and musicians in San Diego, CA in 1999, and prolifically created sci-fi/ experimental graphic novels. His San Diego-based band Dmonstrations was active and toured until 2007 besides 2up. His grotesque and vibrant perspective has been appreciated over generations. Art books and graphic novels have been published on Hollow Press, Le Dernier Cri and Colour Code with using the techniques of screen printing, risograph and offset printing. Braindead, Volcom, NTS Radio, Medicom Toy respectively collaborated, and his works have being active in multiple platforms.

Japonya’dan her zaman iyi sanatçılar ve iyi işler çıkmıştır. Akira Kurosawa, Godzilla, Hayao Miyazaki… Bu topraklardan çıkan sanat, bazen hemen, bazen ise bir süre sonra, fakat eninde sonunda batı sanatını da tetikler ve hayalgücümüzü harekete geçirir.
Japonya, Tetsuori Tawaraya’nın yaşadığı yer ve Lucca Comics & Games’te bu yetenekli illüstratörün çalışmalarını gördükten sonra onunla röportaj yapmaya karar verdim.
Röportaj: Marco Taddei, D.A.T.E. HUB web magazine
Türkçesi: Özgür Kayım
Tetsunori merhaba, öncelikle İtalya tecrübene değinmek istiyorum, Michele Nitri ile tanıştıktan sonra, işlerin UDWFG Magazine’de yayınlandı; İtalya ve İtalyan çizgi romanı hakkında neler düşünüyorsun?
Ben bir film canavarıyım ve Dario Argento hayranıyım. Amerikan Sineması sadece tüyler ürpertici filmler yapmayı beceriyor. Argento ise ölüm konusunda korkutucu olmanın ötesinde, eşine az rastlanır bir gerçeklik duygusu yaratıyor. Bu olağanüstü bir durum, onun filmlerini izlerken bir çok sahneyi dondurup, yaratılan muhteşem kompozisyonları tekrar tekrar gözlemliyorum. Ardından ise Sergio Leone filmleri geliyor; O, sessizliği nasıl kontrol edeceğini çok iyi bilen bir yönetmen. Onun filmlerinde kullanılan müziğin etkileyiciliğini başka bir yönetmenin başarabileceğini sanmıyorum. Evet, Morricone müziği muhteşem kullanıyordu ama Leone, doğru sahne için doğru müzik seçme ustası. Tekrar soruna gelirsem, ne yazık ki bir çok İtalyan çizgi romanı Japonca’ya çevrilmiyor, keşke çevrilse.
Yakın zamanda orjinal işlerini Lucca Comics fuarında gördüm; minimal ve obsesif tekniğinle ilgili ne söylemek istersin?
alışmalarımda çok katmanlı bir yapı kullanıyorum; kimi zaman fazla dinamizm yanıltıcı olabiliyor ya da çok fazla detay eklemek bütünü bozabiliyor. Genelde çizimlerim çok sıkışıktır ve bunu arka plana da yansıtırsam, bu her şeyin iç içe geçmiş görünmesine yol açar, bu yüzden kontrastlarda çok dikkatli davranıyorum.

Peki ya ucubeler ve deformasyonlar? Burada zengin ve karmaşık Japon kültüründen etkiler görüyoruz, aynı zamanda batı kültüründen de etkilendiğini söyleyebilir miyiz?
Japon Kültürü beni farkında olmadan etkilemiştir. Bizim kültüre ait çok tuhaf gelenekler, korku masalları ve hikayeler mevcut: Kimi zaman ruhlar diyarına dönmüş hastaneler, mezarlıklar, kazalara yol açan tüneller gibi tüyler ürpertici mekanları kullanıyorum.. Bir bataklık canavarı olan KAPPA, Japon Kültürü’nün bir parçası olan karda yürüyen canavar NAMAHARGE gibi figürler %100 mutant’tırlar. Benim büyüdüğüm Tohoku Bölgesi’nde bu yaratıklar çoğu kişi tarafından bilinir. Öte yandan batı kültürünü de seviyorum; yaratıcı düşüncenin önünü açmak için yerelliğe bağlanmıyor, kendime sınır koymadan her yerden ilham alarak çalışıyorum.

Gençken etkilendiğin mangalar hangileriydi? O kadar çok ki, çizdiğim ilk karakter mesela ana okulundayken Gegege no Kitarou’daki Kitarou karakteridir, bunun dışında Coro Coro Comic, BonBon Comic, Weekly Shonen Jump‘tan Osamu Tezuka’nın mangalarına kadar herşeyi takip ederdim.
Japon sanatçılar arasında sevdiklerini öğrenebilir miyiz?
Osamu Tezuka. Olağanüstü bir hikaye anlatma becerisi ve doğuştan gelen bir illüstrasyon yeteneğine sahip, ayrıca tuhaf detayları ve yarattığı mutantlar harika.
Son olarak hayalgücünüzle ilgili bir şey sormak istiyorum. Kafanızın içindekileri merak ediyorum: Bu fantastik dünyayı, gördüğünüz rüyalarla mı canlı tutuyorsunuz?
Yanılıyorsun, çünkü neredeyse hiç rüya görmem; görsem bile çoğu zaman hatırlamam. Fakat çocukken yaşadığım bölgede, bizim okul evden bir hayli uzaktı ve okul yolu da oldukça uzundu ve bu yolu arşınlarken ilginç hayaller kurduğumu hatırlıyorum; belki de bu yüzdendir, kim bilir!

don’t forget to check for more at