
“Bizi en çok geliştiren ve içimizdeki ateşi canlı tutan kesinlikle sahneye çıkmak oldu. En azından sıkça sahneye çıkmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Seyircilerle buluştukça insan niçin müzik yaptığını daha iyi anlıyor…”
Ezgi Gizem Gülümser, End of Days’ten Safe at Home’a ülkenin genç rock yüzü, dinamik heavy-metal topluluğu Ms. Kaplan’ı mercek altına aldı. Mayıs 2024
Ms. Kaplan üyelerini tanıyabilir miyiz?
Ms. Kaplan vokalde Berrak Özçelik, gitarda Koray Felek, basta Barış Şahin ve davulda Eren Kyle Ebden’den oluşuyor.
Berrak Özçelik: Alman Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. Kendimi bildim bileli şarkı söylüyorum. Metal müzikle babam aracılığıyla tanıştım. İlk grubuma lisede katıldım. Bunun dışında Türk Sanat Müziği ve az da olsa opera da söyledim.
Koray Felek: Ben de İstanbul Hukuk mezunuyum. Berrak’la tanışıp birlikte müzik yapmaya başlamamız da bu yolla oldu. Gitarı elime ilkokul yıllarında aldım, o gün bugündür de bırakabilmiş değilim. Lise yıllarında yer aldığım gruplarda grunge ile başlayan müzik yolculuğum giderek sertleşerek şimdiki halini aldı.
Barış Şahin: İstanbul Üniversitesi Ekonometri bölümünü okudum fakat bana göre olmadığını fark edip yarıda bıraktım. 2016 yılından beri aktif olarak farklı gruplarla çeşitli mekanlarda sahneler almaya başladım. Grup üyelerinden Berrak ve Koray ile yollarımız üniversitede kesişmişti. 2021 yazında da Ms. Kaplan’a girdim ve o günden beri gruptayım.
Kyle Eren Ebden: İstanbul doğumlu üniversite öğrencisiyim. 2018 yılından beri birçok grupla aktif olarak hem yurtiçi hem de yurtdışında sahne alıyorum. Ms. Kaplan grubuna 2022 yaz döneminde girdim ve o günden beri grubun bir parçasıyım.
Turneye çıkmak ve bu yolla seyirciyle buluşmak grupça en çok istediğimiz şeylerden biriydi. Bunu gerçekleştirdiğimiz için çok mutluyum. Daha fazla durak ekleyeceğiz, ve mümkünse ülke sınırlarının ötesini de kapsayacak gelecek turneler için bize yol haritası oldu.
İçinizdeki seksenler aşkı nereden geliyor? Yolunuz nasıl kesişti?
Berrak Özçelik: Küçüklüğümden beri bütün klasikleri dinliyorum. İnsan her grubu farklı şekilde tecrübe etse de başta W.A.S.P. olmak üzere 80’ler genç yaşta ilk tutulduğum metal müzik dönemi olmuştu. Sahnelerimize 80’ler ağırlıklı bir setlist ile başlamamızda daha çok benim payım var diyebilirim.
İstanbul’da sık sahne alıyorsunuz. Sabit seyirci kitlenize ne demek istersiniz?
Berrak Özçelik: 2,5 yıl kadar İstanbul’un çeşitli mekanlarında düzenli sahne aldık. Kendi şarkılarımızı yayınlamaya başladığımız süreçte aralıklı olarak sahnelere devam ettik ve en son 2023’ü ilk turnemizle kapattık. Sabit seyirci kitlemiz gerek tanınırlığımızın artmasında gerek kendi müziğimizi yayınladığımız süreçte hep çok destek oldu. Onlar sayesinde bugün hep daha ileri gitmek için çabalayabiliyoruz.
Turne dönemi sizin için ne demek? İlk turnenizde seyircisiyle en çok etkileşimde bulunduğunuz şehir hangisi oldu ve sizce neden?
Berrak Özçelik: İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa ve Eskişehir’i kapsayan ilk turnemiz UNTIL THE END OF DAYS TOUR’da End of Days’i yayınlanmadan önce çaldık. Hem ilk turnemiz olması hem de ilk kez bir şarkıyı yayınlanmadan önce seyirciyle buluşturuyor olmamız bakımından çok özeldi. Gittiğimiz her şehirde seyircilerimizle buluştuk; ancak atmosferi ve seyirciyle iç içe bir performans yaşatması yönünden Bursa en çok aklımızda yer etti diyebilirim.
Koray Felek: Turneye çıkmak ve bu yolla seyirciyle buluşmak grupça en çok istediğimiz şeylerden biriydi. Gerçekleştiği için şahsen çok mutluyum. Daha fazla durak ekleyeceğimiz ve mümkünse ülke sınırlarının ötesini de kapsayacak gelecek turnelerimiz için bize yol haritası oldu. Kesinlikle her şehirde konserler çok keyifli geçti ama benim favorim Ankara oldu diyebilirim.
Barış Şahin: Genellikle benim için en çok Ankara sahneleri iyi geçiyor. Bununla beraber bu turne kapsamında gittiğimiz şehirlerde Bursa’da çaldığımız mekânın hepsinden daha farklı bir atmosferi vardı: sahne küçüktü, öyle ki Koray sahneye bile sığmadı seyirciler arasında çaldı, bizim durduğumuz platform da alçaktı. Bu yüzden seyirci ile neredeyse iç içe çaldık ve bundan çok farklı bir keyif aldık.
Kyle Eren Ebden: Turne kapsamında gittiğimiz tüm şehirlerin hepsinden çok keyif aldık ama benim için Ankara en keyiflisiydi.
Süreç işlerken en çok yorulduğum prodüksiyon kısmı oluyor. Nasıl bir sound arıyoruz? Canlı çalarkenki hissi kayda nasıl aktarabiliriz? Buna çok dikkat ediyorum.
Çalmaktan en çok hoşlandığınız şarkı hangisi? Sizden “Balls to the Wall” dinlerken kendimden geçmiştim.
Berrak Özçelik: Çok teşekkür ederiz, bunu duymak çok heyecan verici! Elbette en çok kendi şarkılarımızı çalmaktan hoşlanıyoruz. Eskiden tüm W.A.S.P. şarkıları ve Devildriver’dan Clouds Over California’ydı diyebilirim.
Koray Felek: Sanıyorum ki bir müzisyenin çalmaktan en çok keyif alacağı şarkı her zaman kendi şarkısıdır. Benim için de öyle; fakat elbette eskiden beri dinlediğimiz ve bizi de müzik yapma aşkıyla dolduran şarkıları coverlamak kesinlikle çok güzel.
Barış Şahin: Sadece cover çaldığımız dönemde, Mudvayne’den Forget to Remember ve Coal Chamber’dan Loco çalmaktan epey keyif alıyordum. Kendi şarkılarımız yayınlandığından beriyse favorim CRYSTAL CASTLE.
Kyle Eren Ebden: W.A.S.P.’tan Restless Gypsy. Şarkının melodisi çok hoşuma gidiyor ve nedense çalarken aklıma benim için çok önemli bir yeri olan ‘’Hotel California’’ geliyor.
Sanıyorum ki bir müzisyenin çalmaktan en çok keyif alacağı şarkı her zaman kendi şarkısıdır. Benim için de öyle; fakat elbette eskiden beri dinlediğimiz ve bizi de müzik yapma aşkıyla dolduran şarkıları coverlamak kesinlikle çok güzel.
Kendi şarkılarınızı da üretiyorsunuz icra etmek dışında. Süreç işlerken en yorulduğunuz nokta nedir?
Berrak Özçelik: Bugüne dek yayınlanmış dört şarkımız var. Yeni şarkımız Safe at Home da dinleyicilerle 10 Mayıs Cuma günü buluşacak. Süreç işlerken en çok yorulduğum prodüksiyon kısmı oluyor. Nasıl bir sound arıyoruz? Canlı çalarkenki hissiyatı kayda nasıl aktarabiliriz? Buna çok dikkat ediyorum.
Sosyal medyayı ilk günden beri aktif olarak kullanmaktayız. Bizi halihazırda bilen/takip eden dinleyicilerimizle iletişimimizde hep olumlu bir rol oynadığını düşünüyorum.
Genç bir rock ekibinin diğer genç ekiplere vereceği tavsiye var mı? Tavsiye verilmeli mi?
Koray Felek: Tavsiyeden ziyade kendi tecrübemizi paylaşmak isterim. Bizi en çok geliştiren ve içimizdeki ateşi hep harlı tutan şey kesinlikle sahneye çıkmak oldu. En azından başlangıçta sıkça sahneye çıkmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Seyircilerle buluştukça insan niçin müzik yaptığını daha iyi anlıyor ve bu etkileşim tahminimce şarkı yazım sürecine de olumlu anlamda etki ediyor.
Kyle Eren Ebden: Bence – bir davulcu olarak söylüyorum – enstrümana hakim olmak, çok çalışmak ve bolca prova yapmak sizi gerek ekip olarak gerek birey olarak her zaman daha ileriye taşır.
Yazdığım her şarkının ayrı bir hikayesi var. Kliplerde görsellik ve hikâye anlatımıyla bunu izleyiciye aktarmaya çabalıyoruz. Bununla beraber her şarkı her dinleyicide birbirinden farklı duygular uyandırabilir, dinleyiciye farklı anlamlar ifade edebilir.

Elbette grup olarak en büyük hedefimiz dünya çapında dinleyici ile buluşmak, şarkılarımızı daha büyük kitlelere duyurmak. Bunun dışında sahneye çıktığımız, şarkılarımızı çaldığımız her an hayallerimizi yaşıyoruz.
Sosyal medya kullanımınızın seyirci ve dinleyici kazanmanızda etkisi olduğuna inaniyor musunuz, nasıl?
Berrak Özçelik: Sosyal medyayı ilk günden beri aktif olarak kullanmaktayız. Bizi halihazırda bilen/takip eden dinleyicilerimizle iletişimimizde hep olumlu bir rol oynadığını düşünüyorum. Reklam araçlarını kullandığımızda ise bu etkileşimler sayesinde daha çok insan bizi keşfedebiliyor.
Son projeniz ile ilgili dönüşler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Berrak Özçelik: End of Days ile ilgili çok güzel geri dönüşler aldık. Oldukça kısa bir süre içinde diğer şarkılarımız kadar dinlendi.
Grup olarak en büyük hayaliniz nedir? Şu tarihe kadar olan en büyük hayaliniz gerçekleşti mi?
Berrak Özçelik: Elbette grup olarak en büyük hedefimiz dünya çapında dinleyici ile buluşmak, şarkılarımızı daha büyük kitlelere duyurmak. Bunun dışında sahneye çıktığımız, şarkılarımızı çaldığımız her an hayalimizi yaşıyoruz.
Barış Şahin: Tabi ki bir gün yurtiçinde ve yurtdışında daha büyük sahnelerde, daha büyük kitlelere çalmak.
Kendi şarkılarınızın videosunda(klip) özellikle altını çizmek istediğiniz duygu nedir? Sizce bu konuda başarılı mısınız?
Berrak Özçelik: Yazdığım her şarkının ayrı bir hikayesi var. Kliplerde görsellik ve hikâye anlatımıyla bunu izleyiciye aktarmaya çabalıyoruz. Bununla beraber her şarkı her dinleyicide birbirinden farklı duygular uyandırabilir, dinleyiciye farklı anlamlar ifade edebilir. Klipler şarkıyı deneyimleme noktasında dinleyici için kendi hislerine tercüman olabiliyorsa başarmışızdır.
Her bir grup üyesinden cevap alacak olursam favori grubunuz hangisi, neden?
Berrak Özçelik: Çok fazla var, hangisini seçsem bir diğerine haksızlık olur.
Koray Felek: Sanırım daha kaotik bir müzik yapan grupları daha çok seviyorum. Dinlerken ben de kontrolü kaybediyorsam o grup direkt olarak favorilerim arasına giriyor. O bakımdan Bad Brains, Dead Kennedys, The Damned gibi old school punk grupları daha çok hoşuma gidiyor. Ama bir grup seçeceksem sanırım özellikle gitar sololarına bakış açımı değiştirdiğinden Smashing Pumpkins’in yeri ayrı olur.
Barış Şahin: En sevdiğim grup olarak iki cevap vereceğim bir diğerini üzmek istemiyorum: Placebo ve Bring Me The Horizon. Her yıl sonu Spotify Wrapped listemde mutlaka biri değilse diğeri birinci oluyor
Kyle Eren Ebden: Bir tane spesifik grubu söylemem zor olacaktır ama davulculuk hayatımda bana en çok ilham veren ve çalım açısından beni en çok geliştiren gruplardan biri Sodom olmuştur. Sadece bu yüzden değil, bugüne dek metal müziğe birçok efsanevi albüm katmış olmaları da Sodom’u seçmemde önemli bir faktör. Yeni işlerini de (özellikle en son çıkan albümlerini) çok başarılı buluyorum.
Henüz sahnede icra etmediğiniz ama “Şu şarkıyı da çalmak isteriz” dediğiniz şarkı var mı?
Berrak Özçelik: Safe at Home’u canlı çalmak için sabırsızlanıyoruz.
Eklemek istediğiniz bir şey ya da bir duyurunuz var mı?
Berrak Özçelik: Löpçük Fanzin’e bize gösterdiği ilgi için çok teşekkür ederiz. Gelecekte başka röportajlarda tekrar buluşmak dileğiyle.
