
Love Hurts
King of Ink dövme stüdyosunun sahibi Tuğçe Türksoy, 1989 Ankara doğumlu; Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu. Dövmeye olan tutkusu ve arkadaşlarının da ısrarına dayanamayarak 2007 yılında dövme makinesini eline alıyor ve 2010 senesinden bu yana profesyonel olarak bu işle uğraşıyor. Tuğçe, bir kadın olarak dövme sektöründe çalışmanın zorluklarından ziyade faydası olduğunu dile getiriyor ve ekliyor :
Müşteriler bizim daha hijyenik olduğumuzu, elimizin daha hafif olduğunu, daha hassas çalıştığımızı görüyorlar ve dolayısıyla daha rahat davranıyorlar. Bu işe ilk başladığımda ülkemizde kadın dövmeci pek yoktu, sanıyorum ben de sektördeki ilk kadın dövmecilerden biriyim. Geçtiğimiz senelerde kadın dövmecilerin sayısı gittikçe arttı ve bu durum bizleri gerçekten sevindiriyor.

Dövme Stilleri
Geleneksel Amerikan dövmeleri olan oldschool denizci dövmelerinde çapalar, kırlangıçlar, gemiler, boks yapan erkekler, güzel çingene kızları gibi klasik figürler kullanılıyor ve kalın çizgilerle işleniyor (ince tercih edenler de olabilir). Bu dövmeler denizcilerin hayatlarını anlatıyorlar : Örneğin ‘kırlangıç’ figürü, geminin karaya yaklaştığı günü, kırlangıçların görünmesi ve eve dönüşü, ‘çapa’ ise sadakati sembolize ediyor. Bunun dışında neo-traditional dediğimiz bir tarz var. Bunun için oldschool‘un yeni versiyonu diyebiliriz fakat daha karmaşık ve karanlık formlar barındırıyor. Ayrıca ön planda kalın çizgilerle figürün, ardında sulu boya lekelerin uygulandığı Sulu Boya dövmeleri de bu sıralar çok moda.
Trash Polka denilen tarzda ise figürlerin arkasına daha çok fırça darbesi uygulanıyor. Üstünde daktilo yazıları veya karanlık figürler tercih ediliyor. Çoğunlukla Kırmızı- Siyah veya Mavi- Siyah gibi çift renkler tercih ediliyor. Yine 90’ların modası Tribal dövmeler‘imiz var : Sert ve siyah dövmeler bunlar; özel bir anlam taşımayan estetik modeller. Bunun dışında noktalama dot-work ve çizgileme ‘linework’ dediğimiz yeni nesil dövme tarzları da mevcut. Bu tarz dövmelerde daha çok doğa manzaraları yapılıyor; geometrik bir şeklin içine dağlar, ormanlar, nehirler gibi çizimler yapılıyor. Bunların dışında klasik dövmeler var : Çok tercih edilen Atatürk imzası gibi. Yazılar, sonsuzluk işareti, kanatlar, kelebekler, melekler ve periler insanların en çok tercih ettiği figürler arasında ve bunlar hiç bir zaman eskimeyecek gibi.
Ama birer klişe olduklarını da unutmamalıyız.

Tuğçe Türksoy

Ayça Ay Anlatıyor:
İlk gençliğimde dövmelerim dikkat çektiği zaman insanların bakışlarından rahatsız olurdum, sonra kendim gibi doğal davranmaya başladım ve hiç dikkat çekmediğimi farkettim. Hepimiz aynıyız, ben de bahçe suluyorum, yemek yapıyorum, ağlıyorum vs… 2012 yılında çırak olarak dövmeciliğe adım attım; dövmeciliğin yaşam tarzımdan ödün vermeden kendim olabileceğim bir meslek olduğunu farkettim ve ciddi anlamda çalışmaya başladım. Güzel sanatlar lisesi mezunuyum, üniversitede iç mimarlık okudum ve resim bölümünde öğrenciliğe devam ediyorum.

Dövmeciler olarak farklı dertlerimiz var ve bunları çözmeye, yansıtmaya, anlatmaya çalışıyoruz.
İnanılmaz detayları olan bir iş ve yaptığın işi iyi yapmak istiyorsan her şeye hakim olman gerekiyor. Ben usta çırak ilişkisinden yanayım. Eli biraz boyayla pislenmiş, kağıtlardan kesikler yemiş ya da kafası farklı çalışan yaratıcı insanların bir çok şeyi becereceğine inanıyorum.
Temiz ve steril olmak öncelikli prensibimdir, bunun dışında insanlarla olan iletişim var. Bir çok insanla yakınlık kuruyoruz, özel bir iletişim halindeyiz ve bu çoğu zaman ciddi bir yakınlık oluyor. Eminim her dövmeci, kendisi için farklı prensipler geliştirmiştir. Benim prensibim iletişim kuramayacağım, anlaşamayacağım bir kimseyle asla çalışmamak. Dövmelerimde renk kullanmaktan ve stil olarak gerçekçi, hiperrealist üsluptan uzağım; Bunun yerine kendinden emin, sade çizgiler, savaşçı, büyücü ve şifacı özelliklerimizi gösteren tribal modelleri tercih ediyorum. Herkese hitap eden bir tarzım olmadığının da farkındayım ve dolayısıyla seçkin bir azınlığa hitap ediyorum.

Ülkemizde dövme sektörü gittikçe gelişiyor, genişliyor; son yıllarda çok yetenekli dövmeciler gün yüzüne çıkıyor, sektörün önünü açıyorlar, insanlar dövme sanatına daha bilinçli yaklaşmaya başladılar. Her yıl çeşitlenenen bu organizasyonlar sayesinde daha da güzel şeyler olacak şüphesiz.

Sanatçının çalışmalarına göz atmak isteyenler: