
Hareket benim, hareket sensin. Sokakta ve yazı masasında ve dahi atölyede, hareket; her daim hareket! Şimdiye yaramasa, karınca misali, büyüyen dalganın öncülü dalgayız. Yılmak yok; yola devam!!!
Kerem Kamil Koç
It’s been 8 years since our friend, our comrade and our accomplice (in fight against everything dominates us) Kerem, passed away. We missed him so much and will never forget him and his memories…
Umut Önder
Kerem Kamil Koç
Coşku, heyecan ve enerji dolu genç bir anarşist. İki yılı aşkın süredir kanser tedavisi görüyordu. Bu sabah yaşamını yitirdi.
Bana, kendinden şarjlı gibi görünen bitmez bir enerjisi vardı Kerem’in. Bu yönüyle coşku ve neşe kaynağımızdı. Kısacık yaşamında kendi üslubunca bir varoluş sergiledi. Düşünce ve pratikten kaynaklı çekişmelerin, didişmelerin insanı değil, farklı eğilimlerin toplamıydı o. Anarşinin bütün renklerini, tarzlarını, üsluplarını, kasketinde, montunda, gömleğinde muhakkak bir simgeyle sembolize etmiş ve bu yüzden de düşünsel bir huzur içindeydi. Kerem’in önyargısı anarşiydi. Onun için bir işin, bir eylemin anarşi adına yapılıyor olması yeterliydi. Çoğu zaman benim ve başkalarının ince eleyip sık dokuduğumuz gibi; neyin, ne zaman, ne amaçla, kim tarafından yapıldığı gibi sorgulayıcı eleştirel yaklaşımlara kafa yormaz, aldırmazdı. O, yoğurdu kendi bildiğince yerdi! Önemli olan anarşi adına bir şeylerin yapılıyor olması ve onun da buna katkısıydı. Belki de bu yüzden, aksiyona ayarlı bir ruh haliyle gezerdi kentin sokaklarını. Onu her gördüğümde devrimin başladığını ve yine geç kaldığımı hissederdim.
Hani, “her insan biriciktir” der ya üstadımız Max Stirner; aramızda, fevrilik sınırlarına yaklaşan bu biricikliğe, bu özgünlüğe bariz haliyle en yatkın, en yakın olanlardan biriydi Kerem Kamil Koç.
Onunla ilk kez hangi etkinlikte, hangi toplantıda karşılaştığımızı, ne zaman tanıştığımızı hatırlamıyorum. Sanki hep aramızdaydı. Çeyrek asırdır, şu memleketteki etkinliklerimizde, sesimizde, sözümüzde, eylemimizde hep vardı ve hep bir aradaymışız gibi gelir bana. Kendimi bildim bileli Kerem hep vardı duygusu içindeyim.
Onun; delik deşik kulaklarına geçirdiği küpelerini, piercing’lerini, giysisine, çantasına, orasına burasına yapıştırdığı özgün sticker’larını, her an harekete hazır, heyecan yüklü isyan arzusunu hiç unutmayacağım.
Senin, mütemadiyen eyleme, harekete ayarlı ruh halini hep özleyeceğim Keremciğim.
Güle güle sevgili dostum yoldaşım. Huzur içinde uyu.
3 Nisan 2015
Gazi Bertal